TERSHANE'nin 13-29 Haziran 2008 tarihleri arasında PARKAV Ltd. işbirliği ile Küçük Çiftlik Eğlence Parkı'nda düzenleyeceği "Sanat benim oyun alanım" temalı etkinlikte multimedya, yerleştirme ve performans alanlarında birçok sanatçının işleri sergilenecek.
23 Nisan 2008 tarihinde açılan bu blog, proje ekibi ve katılımcı sanatçılar tarafından "interaktif bir oyun alanı" olarak kullanılarak sergiye hazırlık ve sergi süreçlerinin belgelenmesini sağlayacak.
Proje Tasarımı: Uğur Köse
Proje Koordinatörü:Seray Cengiz
Fotoğraf Direktörü:Alp Esin
Proje Yönetim Ekibi:Banu Alpay, Zeynep Böke, Emre Candan, Bige Duyulmuş
Melih Görgün, Marcus Graf, Vasıf Kortun, Beral Madra, Garanti Galeri ve Platform Galeri Güncel Sanat Merkezi'ne teşekkürlerimizle...
Katılımcı Sanatçılar:
Robert Barta
Richard Bartle-Evrim Altuğ
Sena Çevik
Güneş Çınar
Ender Gelgeç
Petrit Halilaj
Uğur Köse
Katja Loher
Mana Design Studio
Michael Van den Abeele
Esra Oskay
Gamze Özer
Ardan Özmenoğlu
Yaşam Şaşmazer
İrem Tok
Julie Upmeyer
Mehmet Ali Uysal-Agnieszka Gonsowska
Özlem Uzun-Ali İbrahim Öcal
Deniz Üster
Videoist: Cotton AV, Hülya Özdemir, Yeni Anıt, Çağrı Saray, Nooshin Farhid, Susanne Albrecht, Fatih Aydoğdu, Suat Öğüt
atfogo-cins-rad
Burcu Yağcıoğlu
1000 VOLTdesign
Manifesto
İnsanla yaşıttır oyun ve doğadaki tüm canlılara özgüdür. Oyun, tüm sosyal olayları ve doğayı, insanın isteklerine elverişli kılma amacı güder. Oyun oynama, birey ile toplum ve doğa arasındaki alışverişi sağlamak için gerekli bir durumdur. Bu durum toplumsal yaşayışın biçimlerine bağlı olarak değişir, fakat aynı zamanda bütün toplumsal biçimlerin ortak niteliğidir. Oyunun sürekliliği doğanın ve toplumsal yapının bir parçası oluşundandır. İnsan, doğal olanı değiştirerek ona üstünlük sağlamış, yeni biçimler vererek araçlar yapmış ve aslında diğer bir yanıyla kendini yaratmıştır. Çağdaş dünyanın makineleşmesi, makinelerin insan üzerinde güç kazanmasına, çoğumuzun anlamını ve işleyişini kavrayamadığımız, sürecin ancak küçük bir parçası olup içinde sadece nesnelerin değeri olan bu dünyada bireyin yabancılaşmasına ve toplumsal parçalanmaya yol açmıştır.
Oyun alanı olarak seçtiğimiz ve aslında bir makinalar sistemi olan lunapark, bütünleşmeye olanak verirken insanın korkulardan arınarak yeniden kendini üstün görme hali ve bu durumdan haz alma alanıdır.
"Makine zevk verir, sanat da..."
Sanatçının “belirli bir aksiyon için oluşturulmuş kurallar sistemi, pratik beceri” olarak tanımlanan yaratma eylemi ile oyun oynama hali arasındaki bu ortak tanım, günümüz toplumlarında oyun oynama kurallarını bir düzene bağlamış ve kamusal alan tanımını da getirerek her çeşit oyun oynama halinin sınırlarını belirlemiştir.
Lunapark’ta gerçekleştirilecek olan ‘Sanat Benim Oyun Alanım’ projesi, kamusal alan-özel alan kavramlarının muğlaklığı üzerine vurgu yapmak, sanatçı ve izleyici arasındaki sınırları ve hiyerarşiyi ortadan kaldırarak sanat eseri, oyun, karşılıklı eylem, çevre, katılım gibi tanımlarla yeni ilişki biçimi gerçekleştirerek sonsuz bir özgür alan ve kolektif duyarlılık yaratmayı amaçlamaktadır.
1 yorum:
kült olacaksın axe
Yorum Gönder